Bir siyasetçinin Ankara’da evinin önünde saldırıya uğramasının izahı olamaz bu tip saldırılar sadece o siyasetçiye yapılmış münferit bir saldırı olarak da değerlendirilemez. Bu tip saldırıların ve tehditlerin asıl hedefi şüphesiz Demokrasimizdir. Bu açıdan bu Saldırılar ve Tehditler açıkça birer TERÖR faaliyetidir. Siyasetçiye saldırmak hemen her zaman çok partili demokrasinin temeline saldırmak ile paralel olmuştur. Bir ülkede siyasetçilere saldırılar genelde Sivil Diktayı çağrıştırır. Eğer bir sivil Diktadan bahsetmiyorsak ve bir Siyasetçi ya da politik görüşleri olan Muhalif Gazetecilere yönelik saldırılar münferit olaylar olarak değerlendirilecekse hemen sonrasında iktidarda olanlar tarafından şiddetle kınanması gerekir. Yüksek perdeden kınanmıyor, lanetlenmiyorsa, orda tam olarak organize bir saldırıdan bahsetmek mümkündür.
Ülkedeki olumlu ve olumsuz her gelişmenin birinci derecede sorumlusu ve muhatabı İktidar Partisi ve Cumhurbaşkanlığı Makamıdır. Bu nedenle Cumhurbaşkanından Açık ve Net bir açıklama bekliyoruz.
Hiç bir mazeret kabul edilmeksizin bu açıkça bir terör faaliyetidir. Hiç bir şekilde üstü örtülmeyecek, göz ardı edilmeyecek, suskunlukla karşılanmayacak bir Siyasi Terörle karşı karşıya olduğumuzun bilinmesini isteriz. Muhalif fikir beyan eden Siyasetçilere ve Gazetecilere tahammül göstermeyenler bu Ülkenin Birliğini ve Beraberliğini savunamazlar. Unutulmamalıdır ki Demokrasi ve Düşünce Özgürlüğünü hedef alan saldırılara sessiz kalanlar, saldırıya