Mersin’in ekonomik olarak çok büyük potansiyele sahip olduğunu söyleyen Ekmen, Mersin’in tarım, turizm, kültür, lojistik ve sanayi alanlarında faaliyet göstermesine rağmen herhangi bir alanda markalaşamadığını dile getirdi. Ekmen, “Geçen yıl narenciyenin limonu, portakalı bahçede kaldı. Mersin'de alım yapan bir tane meyve suyu fabrikası var. Oysa dünyanın her yerinde portakal, limon, meyve suyu olarak tüketilir ve burada rahatlıkla, doğrudan paketlenmiş ya da konsantre haliyle dünya pazarlarına sunulabilir. Burada da eksiğimiz var.” ifadelerini kullandı.

Birçok üründe alım garantisi veren kurumların olduğunu söyleyen Ekmen, narenciye de söz konusu alım garantisinin olmamasını eleştirerek, şöyle devam etti:

“Toprak Mahsulleri Ofisi veyahut da Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürlüğü bu yönde yetkilendirilebilir. Ama bu olmayınca ne oldu? Geçen yıl limon, portakal bahçede 1 lira, toplamak 2 lira, İstanbul'u Ankara'ya göndermek 3 lira. Böyle olunca bahçede çürüdü. Birçok kişi bahçede ağaçlarını söktü ve narenciye ciddi bir darbe, ciddi bir yara almış oldu.”

Ekmen, Mersin siyasetinin çok renkli olduğunu ifade ederek, kentteki 13 milletvekilinin 8’inin farklı partide olduğuna dikkat çekti. Farklı partilerde bulunan milletvekillerin Mersin için avantaja dönüştürülebileceğini söyleyen Ekmen, “Muhalefet ve iktidar ayrımı yapmadan Mersin’in problemleri konusunda bir araya gelmeliyiz. Özellikle ana konteynır limanı, turizm problemleri, tarım problemleri konusunda bir araya gelirsek yol alabiliriz. Bu konuda çok güçlü bir talep de var. Ama maalesef bugüne kadar baktığımızda bunun bir karşılığını görmüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

Hibya Haber Ajansı