TFF bu gece itibariyle başkansız ve geçersizdir. Futbolda köklü bir yapılanma elzemdir. İvedilikle hayata geçirilmesi gereken bir spor yasası ve kültürü başlatılmalı. Gençlik ve Spor bakanlığı da en az TFF kadar bu olayın müsebbidir.
Gerek takımlar, gerek ülkemiz insanları ve tüm dünyada bu kaosa odaklanan yabancılar tarihi bir ana şahitlik ettiler. “Yurtta sulh, cihanda sulh” demenin illegal sayıldığı bir ortamda oynanamayacak bir müsabaka kayıp değil, kazançtır. Her iki takımda kupayı kazanmış, gönüllere taht kurmuştur. Spor adına, Futbol adına ve kültürümüz adına tarihe geçecek önemli bir sayfa açılmıştır.
Şimdi asıl sorular: TFF bu iptalden sonra Sudi Arabistan organizasyonuna ne kadar tazminat ödeyecek? Bu parayı kim ödeyecek? Yaptırımlar nelerdir?
Para veren, emir verir!
TFF bir süredir süren polemiklere rağmen bu maçı Sudi Arabistan’da oynatmaya kararlıydı. Gerek siyasi gerek bürokrasiyle alınmış bu ortak kararın bu kadar ağır sonuçlar doğaracağını tahmin etmek pekte zor olmamalıydı. Son yıllarda futbol adına ‘iyi niyetli’ kararlar veremeyen özerk TFF büyük bir organizasyonu daha eline yüzüne bulaştırdı. Daha üzerinden hafta geçmeden serbest bırakılan Ankaragücü başkanı da spor adına ülkemizin başka bir skandalıydı. Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir misali gün geçtikçe ülke tüm organlarıyla yaşam kalitesinin altına düşmekte. Hem Galatasaray, hem Fenerbahçe ortak bir tavır alarak omurgalı bir tutum sergiledir. İki büyük takım çok büyük bir organizasyona kafa tutarak köklerini, geleneklerini çiğnetmediler. Lobide dönen hararetli tartışmayı tahmin etmek zor olmamalı…