Dile kolay tam 22 ton kuru soğan, sırf ucuza gitmesin diye çürütülen kuru soğan, insanlık ucuz, soğan değil, ölüm ucuz, et değil..
Şimdi buradan seslenmek lazım, bu esnaf odaları, bu dernekler, ne iş yapıyor, sadece denetimi devlet mi yapacak.
Esnaf odaları, özellikle pazarcıları ilgilendiren esnaf odaları, dernekler, neden denetim yapmaz, neden bu tür insanların yetki belgeleri, yırtılıp atılmaz.
Acaba şöyle bir anlayış mı ortaya çıktı, adam yiyeceği cezayı ya düşünüp, ölçüp tartıp, bir şey olmaz mı dedi, soğanı ucuz satmaktansa cezamı yerim, daha kazançlıyım mı dedi ?
O zaman cezalar caydırıcı değil, o zaman ceza ve yaptırım unsurumuz düzgün çalışmıyor.
Halkın yanında olmak lazım, göstermelik değil azizim, yüce devletimizin en kısa sürede buna da çözüm bulacağını biliyorum ve yürekten istiyorum.
Sırf millet ucuza yemesin diye çöpe atılan gıdalar, periyodik olarak denetimler aksatılmadan yapılmalıdır.
Hayat pahalılığı diyoruz, insanlığımız nerede, fırsatçılık almış başını gidiyor, merhamet içimizde bitmiş, denetim olmuş yada olmamış çok bir şey fark etmiyor.
Mesele insanın içindeki denetim mekanizması, o çalışmadığı vakit, nasıl olacak, bunu irdelememiz gereklidir.
22 ton soğanı çürüten nasipsize buradan daha ağır konuşmak gerek, millet pazarlarda, zincir marketlerin çöplüğünde dilenir olmuş, neyse söylenecek çok şey var ama ne yapalım, ALLAH ıslah etsin, hepimizi yalnız.